Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Çin Halk Cumhuriyeti’nin 74. kuruluş yılının kutlandığı “Ulusal Gün” dolayısıyla Pekin’de düzenlenen resepsiyonda, ekonomik zorluklar ve uluslararası sorunlar karşısında “öz güveni koruma” mesajı verdi.
1 Ekim’de kutlanacak “Ulusal Gün” dolayısıyla başkent Pekin’deki Büyük Halk Salonu’nda resepsiyon düzenlendi.
Resepsiyona, aralarında Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa’nın da olduğu Çin’de görevli yabancı ülkelerin büyükelçileri ile uluslararası kuruluşların temsilcileri konuk oldu.
Davette, Devlet Başkanı Şi ve Başbakan Li Çiang’ın yanı sıra ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) Siyasi Büro Daimi Komitesi ile kabine işlevini yerine getiren Devlet Konseyi’nin üyeleri de hazır bulundu.
Şi, burada yaptığı konuşmada, Çin’in “daha güçlü bir ülke yaratma” ve ulusal canlanma” hedefi doğrultusunda yeni bir yolculuğa başladığını belirterek, “Yeni yolculuğumuzun geleceği parlak ama yolu çetin. Öz güvenimizi korumalı, heyecanımızı artırarak dayanışma içinde engellerin ve zorlukların üstesinden gelmeli, daha güçlü bir ülke yaratma ve ulusal canlanma hedefimize kararlı adımlarla ilerlemeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana geçen 74 yılda Çin’in yoksul bir ülkeden her yönüyle ortalama refaha sahip bir topluma dönüştüğünü vurgulayan Şi, “Çin modernleşmesiyle ulus, her cephede yeniden canlanarak daha güçlü bir ülkeyi yaratacağı bir yolculuğa başladı.” dedi.
Şi, bu yılın, Ekim 2022’de düzenlenen 20. ÇKP Ulusal Kongresi’nde alınan rehber kararların uygulamaya konulduğu ilk yıl olduğunu belirterek, bu sürede “Kovid-19 salgınıyla mücadele ile ekonomik ve sosyal kalkınmayı eşgüdüm içinde yürüttüklerini” ve “kalkınma ile güvenlik arasında dengeyi kurduklarını”, “Çin’in egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını koruduklarını” kaydetti.
Geçen bir yılda, ekonomik toparlanmayı desteklemeye yönelik adımlar attıklarını, parti ve devlet kurumlarının reformunu düzen içinde ilerlettiklerini, dışa açılmayı, bilimsel ve teknolojik inovasyonu ve yeşil kalkınmayı teşvik ettiklerini aktaran Şi, şunları kaydetti:
“Ekonomi genel anlamda toparlanma doğrultusuna girdi, yüksek kaliteli kalkınmada aşama kaydedildi. Tahıl üretimi iyi durumda ve insanların yaşamı gelişmeyi sürdürüyor. Genel toplumsal durum istikrar içinde.”
“Ortak geleceği paylaşan topluluk”
Dünyanın yüz yıldır görülmeyen hızlı bir dönüşümden geçtiğini, uluslararası ortamın hızla değiştiğini ve gelecekte pek çok zorluk ve riskin Çin’i beklediğini dile getiren Şi, “Barışçıl kalkınma yoluna bağlı kalacağız. Karşılıklı faydaya dayalı dışa açılma stratejisini sürdüreceğiz. Uluslararası eşitliği ve adaleti savunacak, gerçek çok taraflılıkla hareket edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Şi, Küresel Kalkınma Girişimi, Küresel Güvenlik Girişimi ve Küresel Uygarlık Girişimi’nin hayata geçirilmesini teşvik ederek “insanlık için ortak geleceği paylaşan topluluk” inşa etmek için çalışacaklarını vurguladı.
Hong Kong ve Makau’da “tek ülke, iki sistem anlayışını” kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Şi, özel idari bölgelerin “vatanseverlerce yönetilmesini” temin edeceklerinin altını çizdi.
Şi, ana karaya bağlı Guangdong eyaleti ile Hong Kong ve Makau’nun entegrasyonunu ilerleterek ortak refahı ve istikrarı artıracaklarına işaret etti.
“Ana vatanın (Tayvan ile) birleşmesi tarihsel kaçınılmazlık”
Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan konusunda, “tek Çin” ilkesine ve 1992 Uzlaşması’na bağlı kalacaklarını yineleyen Şi, Tayvan Boğazı’nın iki yakası arasındaki ilişkilerin barışçıl gelişimini ve ortak kalkınmayı teşvik edeceklerini söyledi.
Şi, “Çin ulusunun temel çıkarlarının korunması ve Tayvan Boğazı’nın iki yakasındaki yurttaşların yaşamının iyileştirilmesi için ana vatanın tam birliğinin sağlanması, halkımızın ortak arzusu olduğu kadar zamanın eğilimi ve tarihsel kaçınılmazlıktır. Hiçbir güç buna engel olamayacaktır.” görüşünü dile getirdi.
Devlet Başkanı Şi, konuşmasını tamamlarken Çin halkına şu sözlerle mesaj verdi:
“Yeni yolculuğumuzun geleceği parlak ama yolu çetin. Birliğimiz gücümüzdür. Öz güven altından değerlidir. Öz güvenimizi korumalı, heyecanımızı artırarak dayanışma içinde engellerin ve zorlukların üstesinden gelmeli, daha güçlü bir ülke yaratma ve ulusal canlanma hedefimize doğru kararlı adımlarla ilerlemeliyiz.”