COVID gibi solunum yolu enfeksiyonları, uyuyan kanser hücrelerini harekete mi geçiriyor?

Yeni bir araştırma, özellikle COVID-19 ve grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarının, tedavi sonrası inaktif halde kalan kanser hücrelerini yeniden harekete geçirebileceğini ortaya koydu. Bu bulgular, özellikle daha önce kanser tedavisi görmüş ve hastalığı geride bırakmış bireyler için dikkat çekici sonuçlar barındırıyor. Çünkü bu tür enfeksiyonlar, zamanla yeni metastatik tümör oluşumlarına zemin hazırlayabilecek bir süreci tetikleyebilir.

Tedaviyle gerileyen ya da durdurulan kanserin ardından, vücutta bazen sessizce bekleyen birkaç hücre kalabiliyor. Bu hücreler aktif olmadıkları için uzun süre fark edilmeyebiliyor. Ancak araştırma, özellikle metastatik meme kanseri üzerinde yapılan gözlemlerle, bu hücrelerin akciğer gibi bazı organlarda zamanla yeniden çoğalabileceğini gösteriyor. Ve görünüşe göre bu süreci başlatan tetikleyicilerden biri de viral enfeksiyonlar olabilir.

Araştırmanın baş yazarlarından Dr. James DeGregori, bu durumu şöyle anlatıyor: “Uykuda olan kanser hücreleri, terk edilmiş bir kamp ateşindeki közler gibidir. Solunum yolu virüsleri ise bu közleri yeniden alevlendiren bir rüzgar gibi davranabilir.” Bir diğer araştırmacı, Dr. Julio Aguirre-Ghiso da, COVID-19 pandemisi sırasında kanserden ölümlerde artış olduğuna dair bazı gözlemlerin, bu bağlantıyı düşündürdüğünü belirtiyor.

Çalışmada, bu hipotez önce fare modelleri üzerinde test edildi. Akciğerlerinde pasif halde kanser hücreleri bulunan farelere, influenza A ve SARS-CoV-2 virüsleri enjekte edildi. Enfeksiyonlar geçtikten kısa bir süre sonra, bu hücrelerin aktifleşip çoğalmaya başladığı ve iki hafta içinde lezyon oluşturduğu gözlendi.

Ardından insan verileriyle destek arandı. İlk olarak Birleşik Krallık’taki UK Biobank verileri incelendi. COVID-19 geçiren ve en az beş yıl önce ilk kanser tanısı konmuş (yani büyük olasılıkla remisyonda olan) bireylerde, enfeksiyon sonrası kansere bağlı ölüm riskinin neredeyse iki kat arttığı görüldü. Bu hesaplamaya doğrudan COVID-19 kaynaklı ölümler dahil edilmedi. Verilere göre, bu artış en çok enfeksiyonu takip eden ilk yıl içinde belirginleşiyor.

İkinci analiz ise ABD merkezli Flatiron Health veri tabanına dayandı. Bu çalışmada yalnızca meme kanseri öyküsü olan bireyler incelendi. Sonuçlara göre, COVID-19 geçiren hastalarda 52 aylık takip süresi içinde akciğer metastazı gelişme riski yaklaşık %50 daha fazlaydı.

Viyana Üniversitesi’nden Profesör Andreas Berthaler, çalışmada yer almamasına rağmen bulguları değerlendirdi ve şu yorumu yaptı: “Bu araştırma, solunum yolu enfeksiyonlarının uykuda kalan kanser hücrelerini nasıl yeniden aktifleştirebileceğini mekanik düzeyde anlamamıza yardımcı oluyor. Klinik açıdan da dikkate alınması gereken bir çalışma.

Araştırma ekibi, bu mekanizmanın merkezinde IL-6 (interlökin-6) adlı bir bağışıklık proteinine işaret ediyor. IL-6 normalde vücudun enfeksiyonlara verdiği tepkide rol oynuyor. Ancak aynı zamanda kanser hücrelerinin yeniden büyümesini tetikleyebileceği düşünülüyor. Bu nedenle, IL-6’yı hedefleyen ilaçların, özellikle solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş kanser hastalarında yeniden nüks riskini azaltmakta faydalı olabileceği öne sürülüyor.

Henüz net olmayan konulardan biri de, aşıların bu süreçte ne tür bir rol oynayabileceği. Çalışmada incelenen veriler, COVID-19 aşılarının henüz yaygın olmadığı döneme ait. Bu yüzden aşı olmanın metastatik ilerlemeyi engelleyip engellemediği henüz bilinmiyor. Yine de Dr. Aguirre-Ghiso, bağışıklık sistemi baskılanmış veya kanser geçmişi olan bireylerin, COVID-19 ve grip gibi enfeksiyonlara karşı önlem almasının önemli olduğunu vurguluyor.

Araştırma, saygın bilim dergisi Nature’da yayımlandı.

Related Posts

Sağlıkta kuantum sıçraması! Bilim dünyası dönüşüyor

Kuantum bilgisayarları, sağlık sektöründe çığır açan yeniliklerle bilim dünyasını yeniden şekillendirdi. Klasik bilgisayarların çözmekte zorlandığı karmaşık problemleri ışık hızında çözebilen bu teknoloji, genetik analizlerden ilaç geliştirmeye …

Bilim kurgu gerçek oldu, arılar minik robotlara dönüştürüldü

Çinli bilim insanları, beyinlerine yerleştirilen minik kontrol cihazları sayesinde arıların uçuş yönlerini başarıyla değiştirmeyi başardı. Bu dikkat çekici gelişme, arıların gelecekte arama-kurtarma veya keşif görevlerinde kullanılması gibi pek çok ilginç olasılığı gündeme getiriyor.

Türkiye’de elektrikli ve hibrit otomobiller pazarın yaklaşık yüzde 45’ini oluşturdu

Türkiye’de yılın ilk yarısında elektrikli ve hibrit otomobiller pazarın yüzde 44,6’sını oluştururken toplam satışları 217 bin 580’e ulaştı. Haziran ayında toplam 25 bin 646 “tam elektrikli”, 22 bin 506 hibrit otomobil satıldı.

Susuzluğa karşı bir umut daha

Bilim insanları, dünyanın en acil sorunlarından biri olan temiz içme suyuna erişim için güç kaynağına ihtiyaç duymadan, havadaki nemden su toplayabilen özel bir atmosferik su hasadı cihazı geliştirdi. MIT Laboratuvarı’ndan mühendis Chang Liu’nun …

Geleceği şimdiden satın alanlar bu madeni keşfetti: Teknolojide devrim yaratacak

Düşünsenize… Evde köşeye atılmış, çalışmayan bir eski bilgisayar, aslında geleceğin teknolojisini ayakta tutan elementleri barındırıyor olabilir!

57 yıldır ölü olan NASA uydusu Dünya’ya gizemli bir sinyal gönderiyor

Sadece üç yıl görev süresi olan ve 57 yıldır kullanılmayan Relay-2 uydusundan gelen ve sadece 30 nanosaniye süren güçlü radyo sinyalleri kafaları karıştırdı.