ABD’ye de Çin’e de yetişemiyor. Avrupa geriledi mi?

ABD Başkanı’nın kişiliğinin bir parçası olan kibirli bakışından özellikle Avrupa’nın her fırsatta payını aldığı görülüyor. Trump, devrimler çağının merkezi, sanayileşmenin, aydınlanmanın yurdu Avrupa’yı her geçen gün aşağılamayı sürdürüyor. Bu tutumunda yalnız da değil, yardımcısı J.D.Vance’ın da ondan kalır yanı yok. Vance, geçtiğimiz günlerde Almanya’nın iç politikasına burnunu sokarak, Alman devletinin tehlikeli gördüğü aşırı sağcı parti AfD’ye desteğini açıklamıştı. Hem de “Almanya’nın övündüğü ifade özgürlüğünden” dem vurarak.

Yani Avrupa, Trump ile Vance gibi son derece donanımsız tiplerin alay konusu oldu gerçekten de. Böyledir diye karalar bağladığım yok tabii çünkü Avrupa da kendi dışındakilere yönelik kibrinin, bencilliğinin bedelini ödüyor bir bakıma.

Trumpgillerin Avrupa’yı küçük görmelerinin yaşlı kıtada yatırımların, gelirin, üretkenliğin gerilemesiyle ilgisi var elbette. Şaka değil, Avrupa’nın küresel ekonomideki payı gittikçe küçülüyor. Bu hem ABD hem de Çin karşısında gerilediği anlamına da geliyor.

Neden peki? AB bürokrasinin mevzuatı bıktırıcak kadar fazla bir kere. Başkenti sayılan Brüksel’in de AB üyesi ülkeler üzerinde öyle sanıldığı gibi ciddi bir gücü yok. Mali piyasaları çok parçalı, kamu ile özel yatırımları çok düşük. Şirketleri de küresel ölçekte rekabet gücünü yitirmiş durumda. Çünkü AB bugünün dünyasına uygun bir kurum değil artık. Avrupa Merkez Bankası’nın eski başkanlarından Mario Draghi, “Kovid öncesi, Ukrayna öncesi, Orta Doğu’daki çatışmalar öncesi, büyük güç rekabetinin geri dönüşü öncesi” bir varlık özelliğini gösterdiğini söylüyor AB’nin ki doğru elbette.

Sadece bu değil Avrupa’yı küçük düşüren. Rusya’dan ucuz enerji gelmesine bağlı, Çin’den ucuz ihracata ihtiyacı var, askeri anlamda da hala ABD’nin korumasına muhtaç.

Bir zamanlar çok başarılı olduğu otomobil üretiminde bile ABD ile Çin’in çok gerisinde artık Avrupa ülkeleri. Adı geçen iki ülke kendi yarı iletken, alternatif enerji ile elektrikli otomobil endüstrisini büyüttü örneğin.

Özel yatırımlarda da Avrupa ciddi bir gerileme içinde. McKinsey Global Institute tarafından hazırlanan bir rapora göre, büyük şirketler 2022 yılında Amerikalı meslektaşlarına kıyasla yüzde 60 daha az yatırım yapmış. Avrupa’da kişi başına düşen gelir de ABD’den yüzde 27 daha düşük durumda. Verimlilik artışı son derece düşük, enerji fiyatları da olağanüstü yüksek.

Tüm bu olumsuzlukların farkında olan AB, durumu düzeltmek için ancak iki yıl önce adım atabildi. Enerji dönüşümünü hızlandırmak için Yeşil Anlaşma Sanayi Planı’nı kabul etti örneğin. Ancak kimileri AB’nin kamu finansmanını bir havuzda toplamadan, tek bir sermaye piyasası yaratmadan savunma ile enerji başta olmak üzere birçok alanda rekabet edemeyeceğini ileri sürüyor.

Bu durumun Avrupa ülkelerindeki aşırı sağın işine geldiğini bilmeyen yok. Tüm olan bitenden Brüksel’i (AB) suçlayan aşırı sağ ekonomik kaygıları yabancı düşmanlığıyla harmanlayıp ciddi zemin kazanıyor. Fransa’nın aşırı sağcı Ulusal Ralli partisinin Avrupa Birliği’ni “halkın düşmanı” olarak nitelendirdiğini anımsayalım.

Tüm bunların üzerine Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le “yakınlaşması”nı ekleyin. Çin-ABD Ticaret savaşlarının bu iki ülkeye sağladığı üretim hızını da koyun üstüne, Avrupa’nın nasıl bir çıkmaza girdiğini anlamak kolaylaşır.

Trump da Vance da dalga geçmekte haklılar.

Sırıtmakta da.

Related Posts

Yunanistan adalarımızı satışa çıkardı Erdoğan ve AKP tepki vermedi

Millî Savunma Bakanlığı Eski Genel Sekreteri Ümit Yalım bugün yaptığı yazılı açıklamada “Yunanistan, adalarımızın kıta sahanlığını satışa çıkardı. Erdoğan ve AKP hükümeti hiçbir tepki vermedi “ diye konuştu.

Maradona’nın ölümüne ilişkin dikkat çeken gelişme: Yeni belgeler ortaya çıktı

Arjantin’in efsane yıldız futbolcusu Diego Maradona’nın ölümüne ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında dava dosyasına yeni 300 tıbbi belge ve 500’den fazla e-posta konuldu. Ulusal basında yer alan haberde, savcılığın talebi doğrultusunda Buenos …

Rusya’dan ateşkes açıklaması: ‘Karşılık veririz’

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’nın Ukrayna’da 3 günlük ateşkes ilanına ilişkin konuştu. Peskov, Ukrayna’nın saldırı düzenlemesi durumunda karşılık vereceklerini belirtti.

Çiftçiler ürünlerini dökerek iktidarı protesto etti

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde patates ve soğan üreticileri soğanları dökerek eylem yaptı. Soğan n ve Patates Üreticileri Dernek Başkanı Reşit Kaya, “Enflasyonun yükü soğanın sırtına yükleniyor. Soğan azıcık başını kaldırdığında ithal ediliyor. Depolarımızı basıyorsunuz bizi terörist ilan ediyorsunuz, biz üreticiyiz” dedi.

Eski Bakan Veysel Eroğlu, Irak Cumhuriyeti Özel Temsilcisi oldu

Eski Bakan Veysel Eroğlu, Irak Cumhuriyeti Özel Temsilcisi oldu

İsmail Kılıçarslan: Mourinho Kemalist teyzeler gibi

Yeni Şafak Yazarı İsmail Kılıçarslan, TVNET’te canlı yayınlanan Siyaseten programında, Ali Koç’un Fenerbahçe’deki başarısızlıklarla dolu 7 yılını değerlendirdi. “Ali Koç, Türk futbolunun CHP’si haline geldi.” diyen Kılıçarslan, “Futbol da siyaset gibidir, başarıyla ilerler. O başarıdan daha önemsenecek şey insanlara yapay bir aidiyet duygusu kazandırabilmektir. Sandıktan birinci çıktık, aslında biz şampiyonuz gibi devam eden bir sarmal, koltukta kalmak içindir.” dedi. Sözlerinin devamında Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho’ya da değinen Kılıçarslan, “Şöyle bir örnek vereyim: Bir emekli Kemalist’e diyorlar ki, “Dünyada en çok hangi ülkenin borcu var sizce?” Cevap veriyor: “Türkiye. Dünyada ne kötüyse hepsinde birinci Türkiye’dir.” Oysa dünyada en çok borcu olan ülke Amerika Birleşik Devletleri. Ama bu kişiye bunu anlatmanın anlamı yok. Mourinho’ya da bir şey anlatmaya çalışmanın anlamı yok.” dedi.