Amerika Birleşik Devletleri’nde bir grup doktor, 776 gün süren inanılmaz bir COVID-19 vakasını belgeledi. Bu, bilinen en uzun COVID-19 enfeksiyonu olarak kayıtlara geçti, ancak maalesef hastanın hayatını kaybetmesiyle son buldu.
Kimliği açıklanmayan 41 yaşındaki adamın, HIV ile yaşayan biri olması nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflamıştı. Bu durum, koronavirüsün sağlıklı bireylerde görülmeyen şekilde vücutta uzun süre kalmasına, mutasyona uğramasına ve çeşitli varyantlar geliştirmesine yol açtı.
Boston Üniversitesi’nden tıp uzmanları, hastanın Mayıs 2020’nin ortasında öksürük, baş ağrısı ve yorgunluk gibi şikayetlerle hastaneye başvurduğunu bildiriyor. O dönemde, virüse yakalanmış biriyle yakın temasta bulunduğu biliniyordu. Ancak COVID-19, Eylül 2020’ye kadar tam olarak teşhis edilemedi. Hastalık ilerledikçe sağlık durumu kötüleşti ve acilen hastaneye kaldırıldı. Adamın HIV/AIDS tanısı 2002 yılında konmuştu, ancak tedaviye düzenli olarak devam etmiyordu. HIV’i baskılayan antiretroviral tedavisini aksattığı için bağışıklık sistemi büyük ölçüde zayıflamış ve koronavirüse karşı etkili bir savunma geliştirememişti.
Vücutta uzun süre kalmaya devam eden virüs, aylar boyunca çok sayıda mutasyon geliştirdi. Bu mutasyonlar arasında, ilerleyen zamanlarda Omicron gibi büyük varyantlarda görülen değişimler de bulunuyordu. Virüs, adeta hastanın vücudunda, farklı suşların karışımı gibi evrimleşerek yeni bir forma bürünmüştü. Ancak bu mutasyonların büyük ihtimalle yalnızca hastanın bağışıklık sistemine uyum sağlamak amacıyla geliştiği düşünülüyor.
Ölmeden 2 gün önce bile sonuç pozitifti
İlginç bir şekilde, yapılan PCR testleri, hastanın ölümünden sadece iki gün önce yapılan burun ve boğaz sürüntülerinde bile COVID-19 pozitif sonuç verdi. Ölümü doğrudan koronavirüs nedeniyle olmasa da, virüs 776 gün boyunca vücuttan temizlenemedi. Bu durum, bağışıklık sistemi baskılanmış bireylerde COVID-19’un ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Uzun süreli COVID vakaları genellikle karmaşık sağlık geçmişlerine ve zayıflamış bağışıklık sistemine sahip kişilerde görülüyor. Örneğin, 2024 yılı Nisan ayında Hollanda’da, 72 yaşında bağışıklık sistemi zayıf bir hastanın 613 gün boyunca COVID-19 taşıdığı bildirildi. 2022 yılında Londra’da da benzer bir vaka yaşanmış, 505 gün boyunca pozitif kalan bir hasta hayatını kaybetmişti. Bu tür uzun süreli vakaların, yeni, yüksek mutasyona uğramış suşların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabileceği de biliniyor.
Genel olarak sağlıklı bireylerde COVID-19 enfeksiyonları genellikle birkaç gün içinde geçerken, bu tür uzun süren vakalar, virüsün bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ne kadar tehlikeli olabileceğini net bir şekilde gösteriyor. Araştırmacılar, küresel salgın resmi olarak sona ermiş olsa da, bu tür olağanüstü vakaların yeni varyantların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabileceğini ve bu nedenle küresel ölçekte takibin hala büyük önem taşıdığını belirtiyor.
Yeni vaka raporu ve araştırma, The Lancet: Microbe dergisinde yayımlandı.
